menu
Sosyal Medya ve Din
Bu çalışmamızda sosyal medyanın dini açıdan ne ifade ettiği, ortak bir paydada buluşup buluşamayacakları, buluşabileceklerse hangi imkânlar dâhilinde gerçekleşebileceği hususlarına açıklık getirip sosyal medyanın dini açıdan ne kadar önemli bir nimet olduğu gerçeğini örneklerle gözler önüne sermeyi amaçladık.

Sosyal Medyanın Dini Değerler Üzerinde OluşturduğuTahribatın Giderilmesi Hususunda Yapılması Gereken Dini Çalışmalar

ÖZET

            Sosyalmedyanın, hayatın tüm alanlarına egemen bir konumda bulunduğu ve bireylerlebirlikte toplumların da hayatını şekillendirdiği günümüz dünyasında dindarkesim de kendi payına düşeni almıştır. Bu çalışmamızda sosyal medyanın diniaçıdan ne ifade ettiği, ortak bir paydada buluşup buluşamayacakları, buluşabileceklersehangi imkânlar dâhilinde gerçekleşebileceği hususlarına açıklık getirip sosyalmedyanın dini açıdan ne kadar önemli bir nimet olduğu gerçeğini örneklerlegözler önüne sermeyi amaçladık.

                Sosyalmedyanın popüler olduğu bir ortamda dindar kesimin bunu lehine çevirmesi, diniçalışmalar ve tebliğ mekanizmasını sosyal medya ile tanıştırması, dinin kısabir sürede milyonlara ulaşabileceği metotların geliştirilmesi gibi önemliçalışmaları beraberinde getirmesi gerekir. Bu noktada sosyal medya keskin birbıçak gibidir. Ekmek kesmek için kullanırsan fayda görürsün fakat adam yaralamayakalkarsan katil olursun. Bu sebeple sosyal bir varlık olan insan, sosyalmedyadan dine hizmet için faydalanmalı ve ifrat tefrit dengesini iyi koruyarakkullanmalıdır.

        GİRİŞ

            Sosyal medya,toplumda yeni bir iletişim modeli oluşturarak bireylerin aynı mekânda olmadanbirbirileriyle sınırsız paylaşımda bulunmalarına imkân sağlamış olup birey ileçevresi arasındaki iletişimin yönünü değiştirerek sanal bir iletişim alanıoluşturmuştur. Bu sosyal mecrada toplumun yaşantısına dair her kareyi görmekmümkündür. Bu karelerden birisi de dindir.

            Sosyal medya hayatın her alanını olduğu gibi, dini yaşamı da çok büyükoranda etkilemiştir. Her türlü fikrini dilediğince sosyal mecralarda paylaşanbireylerin ev, aile ve iş ortamlarını gözler önüne sermeleri, mahrem ve gizliyaşantılarını dahi paylaşmaları, dini yaşantılarına da yer vermelerinikaçınılmaz kıldı. Bu kaçınılmaz son dini anlamda birçok değerlerimizintahribata uğramasına sebep oldu.

            Kâinatboşluk kabul etmez derler ya. İşte eğer bir boşluk var ve sen onudeğerlendirmiyorsan başkaları gelir değerlendirir. Sosyal medya gibi güçlü birsilahı kullanmayı öğrenmez ve bu yönde çalışmalar yapmazsan başkaları geliröğrenir ve sana karşı tehdit olarak kullanır. İslami kesimin bu noktada sınıftakaldığı sosyal medya mecralarının aktif bir şekilde propaganda aracı olarakkullanılması meselesinde diğer dinler gayet güzel ve etkili çalışmalar sergilediler.Reklamlar, görseller, video ve belgeseller ile dinlerini açıktan veya gizli birşekilde anlatıp insanların zihinlerine dini değerlerinin tohumlarınıserpiştirdiler. Bizim muhafazakâr kesim ise hala yediğini, içtiğini,gezmelerini, namazını, duasını, evinin mahremini paylaşmaya devam etsin. Nasılolsa oluşan tahribat ve yıkım dert edilecek kadar büyük bir mesele değil!

            1.Sosyal Medya ve Din

            1.1.Sosyal Medya

            Sosyal Medya;  engenel anlatımla yeni nesil web teknolojilerinin getirdiği kullanıcı kolaylığıve iletişim hızıyla yakalanan eş zamanlı bilgi paylaşımının takip edildiğidijital platformdur.

            Birçokinsanın mobil ve çevrimiçi olduğu dijital çağ da paylaşım ve iletişim sınırıolmadan özgür ve özgün tartışma zemini yaratan Sosyal Medya, kişi ve bireyiletişiminin yanında marka ve kurum konumlandırması açısından da son dereceönemlidir. Sağladığı etkileşim açısından, eğitim, araştırma ve bilgi sağlamaanlamında da kapılarını ardına kadar açmaktadır.

            1.2.Din

            “Hür iradeleriyle inanan akıl sahibi insanları, en iyiye,en doğruya, en güzele ve ebedî mutluluğa ulaştıran ilahî kanunlar bütünüdür”[1].  Hz. Âdem (as)’den günümüze kadar süregelendinî hayatın kemâle ermiş hâlidir İslâm.

            İnsanyaratılış gereği bir şeylere tapınmaya muhtaçtır. Dinsiz bir insandüşünülemeyeceği gibi dinsiz bir toplum da düşünülemez. İnsan toplumsal birvarlık olduğundan dini hayatının bir noktasına yerleştirmiştir daima. Örf,âdet, gelenek, görenek,  giyim ve konuşmatarzlarında dinin yansımaları kolaylıkla gözlemlenebilir. Din, bu derecehayatımızın içerisindeyken onu teknolojiden uzak tutmak pek mantıklı birdavranış olmaz. Bu sebeple günümüz nimetlerinden faydalanarak din ile medyakavramlarını ilişkilendirmemiz hem insan için hem de insanın oluşturduğu toplumiçin faydalı olacaktır.

            Dinideğerlerin tahribatının çıkış noktasını anlayabilmek için Müslümanlar arasındabüyük tartışmalara yol açan ve hâlen de her kesimin üzerinde fikir beyan ettiğiiki kavramı masaya yatırmakta fayda var. "Muhafazakârlar ve Modernistler".

            2.“Muhafazakârlar” ve “Modernistler”

Modernistdediğimiz kesim hep yeniyi ister, Muhafazakârlar ise hep geçmişi. Lakin bunlararasında herhangi bir fark yok. İkisi de İslam için zararlı. ÖzellikleMuhafazakârlar. Çünkü İslâm adına yapılan şeylere ilk onlar karşı çıkar.Hâlbuki İslâm'da teknikler belirtilmemiş sadece temel esaslar belirlenmiştir.Bunun dışındaki yenilikler eleştiri süzgecinden geçirildikten sonragerektiğinde uygulanabilmelidir.

            2.1. Hayat Sadece Din ve DuaDeğildir

            İslâmî düzen Aliya İzzet BEGOVİÇ’e göre: “Din vekanun, terbiye ve güç, ülkü ve çıkarlar, manevi toplum ve devlet, gönüllülük vezorlamanın birliğidir[2]”.Burada din kavramı gerektiği gibi açıklanmış ve “Religion (Saf inanç)” sözcüğüile eşit tutulmamıştır. Bu bölümü Bilge Kral’ın şu sözleriyle özetlemek endoğru olacaktır: “Hayatı sadece din ve dua ile değil, aynı zamanda çalışma vebilimle tanzim etmek gerektiğine inanan, dünya tasavvurunda ibadethane ilefabrikanın yan yana olması gerektiğine izin verir. Talep eden, insanları sadeceterbiye etmek değil aynı zamanda onların dünyadaki hayatlarını kolaylaştırmakgerektiğini düşünen ve bu iki hedefin birbirine kurban edilmesi için hiçbirsebebin bulunmadığı fikrinde olan kimse, o İslâm’a aittir[3].”

            2.2. Dini Anlamda Çağdaş Olmak

            Din, bir yaşam biçimi ve kurallar bütünüdür. Hz.Peygamber (s.a.v) dini insanlara tebliğ ederken daima kişinin ruh haline görehareket etmiş, nabza göre şerbet vermiştir.

            Din ve dinin müntesipleri çağdaşolma gayretine girişmelidirler. “Çağdaş denince batı akla gelmesin. Bahsettimçağdaşlık din çağdaşlığı, İslâm çağdaşlığıdır[4]”. Nasılki son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) insanlara dini anlatırken o gününşartlarına göre ve kişinin ruh haline göre hitap ediyorsa, biz de günümüzşartları ile dinimizi insanlara anlatacağız. Bunu en güzel şekilde yapabilmekiçin de teknolojinin nimetlerinden faydalanmayı bileceğiz.

            Sosyal medya mecralarını diniçalışmalar için kullanmak, kısıtlı bir sürede geniş bir kitleye ulaşmakaçısından önemlidir. Dini siteler, sosyal medya hesapları, tebliğ kanalları vedaha birçok çalışmalar yaparak çağa göre hareket etmeli, insanların ilgialanlarına bu şekilde girebilmeliyiz.

            Minarelerden yapılan beş dakikalıkanonslar, kürsülerden yapılan yarım saatlik vaazlar, günün büyük çoğunluğundainsanların vakit geçirdiği telefon ve bilgisayar karşısında ne kadar etkiliolabilir ki? Bir tarafta yarım saatte bir şeyler anlatmaya çalışan imam, vaiz;diğer tarafta gün boyu insanların zihnine sinyaller gönderen sosyal medyamecraları ve nihayetinde insanın teknolojiye karşı çaresizliği. Eğer buçaresizliği karşı konulamaz bir güç haline getirmek istiyorsak, sosyal medyamecralarına karşı olumsuz tutum içerisine girmemeli, aksine ona hükmetmeyeçalışmalıyız. O bize değil biz ona yön vermeliyiz.

            “Dünün adamı değil günün adamı olmakönemli[5]”.Günün adamı olabilmek için de dinimizi günümüz şartları altına yaşayabilmeli veyaşatabilmeliyiz. Çağdaş olabilmek, çağa ayak uydurmak demektir, batıya ayakuydurmak değil. Eğer din ile teknolojiyi birbirleri içerisinde eritmezsen seneriyip gidersin. Sen erirsen kültür erir, kültür erirse toplum erir. Nitekimhükmetmekten aciz kaldığımız sosyal medyanın bir toplumun dini değerlerininasıl erittiğine üzülerek şahit oluyoruz.

            3. Dini Değerlerin Sosyal MecralardaUğradığı Tahribat

            Dini hassasiyetleri olan ve kendini dindar olaraktanımlayan kitlenin popüler kültür olarak kabul edilen sosyal medyada dinidüşüncelerini kullanmaları popüler dindarlığa zemin hazırlamıştır.

            Dindarlıkları sosyal medyadaşekillenen bireylerin ister istemez dini algıları da sosyal medya söylemlerinegöre şekillenmesi demektir. Zaten dinin gerçek yaşam şekliyle sosyal medyadaaynı olması da beklenemez. Sosyal medya ile birlikte dönüşen yaşamlardindarların yaşamını da etkileyip dönüştürmüştür. Modern hayatın ortaya koyduğuverilerin sosyal medyada ortam bulması dinsel yaşamı ve dini iletişimi dedeğiştirmiştir.       İnsanlar gerçekhayatta yapmadıkları dini vecibeleri ve söylemleri sosyal medyada yaparak ya dayaptığı dini eylemleri sosyal medyada devam ettirerek manen kendisini popülerortamda rahat hissetmektedir. Mesela Namaz kavramı Müslümanlar için büyük önemarz etmektedir. Nasıl ki bir binayı ayakta tutan kolonları ise İslam’ı ayaktatutan da namazdır. “Namaz dinin direğidir”. Sosyal medya mecralarında kıldığınamazı anlatan ve bunu gösteriş malzemesi yapanlar yetmezmiş gibi bir devideoya alıp paylaşanlara rastlamaktayız. Birçok imam ve müezzinin dahi namaz,kamet, ezan gibi kutsal kavramlarımızı videoya alarak riya malzemesiyaptıklarına üzülerek şahit oluyoruz. İbadetler sosyal mecralarda insanların gözüne sokularak değil, samimi veiçten bir yürekle riyadan uzak şekilde yalnızca Allah’a yapılmalıdır.

            “Yazıklar olsun o namaz kılanlara kionlar namazlarını gösteriş için kılarlar.”(Maun-5) Bu ayeti rehber edinipsosyal medyada paylaşımlarda riyaya düşmemeye dikkat edilmeli ve dini değer vekavramlarımıza zarar verilmemelidir.

            4.Sosyal Medyanın Dini Çalışmalarda Rolü

            İnançsistemimizde İrşat ve Tebliğ diye iki kavram vardır. Sosyal ağlar da, Müslümanlığaçağrı anlamında ve topluma ulaşmada önem arz ediyor. Sosyal medyanın İrşat veTebliğ anlamında kullanılması, dinin güzelliklerinin paylaşılması, duanın veibadetlerin öneminin anlatılması, dini tebliğ etme açısından çok önemlidir.

            Sosyal medya dünyatarihinde hiç olmadığı kadar kolay ve ücretsiz bir iletişim imkânı sağlar.Tebliğ için de ortam gayet müsait ve olumlu yönler olumsuzdan daha fazladır.Mesela Müslümanların çok yaşadığı Avrupa bölgelerine doğrudan reklamverilebilir, sosyal ağlar görseller üzerinden ve animasyonlar ile sevilentebliğ çalışmaları yapılabilir.

            Tebliğçalışmaları yürütülürken dil de çok önemlidir aslında. Mesela İngilizce konuşanvaizler çok ilgi görüyor Avrupa’da. Sosyal medya mecralarında dil bilen hocalara,hatiplere çok ihtiyaç vardır. Sanalda bir dünya kuruldu ve burada da tümmesleklere kurumlara ihtiyaç olduğu için din adamlarına da ihtiyaç vardır. Doğu toplumu internet kazanımları ve internetebakış konusunda geri kaldığı için batıda dini temsil edenler bir adım önegeçti. Yalnız bu savaş ileride çok kızışacak. Dinler sosyal medyanınnimetlerini anladıkça daha çok çalışmalar yapacaklar. STK’lar, kiliseler,mezhepler sosyal medya üzerinden hem taraftar toplayacaklar hem de maddianlamda gelir elde edecekler. Şu anda bölgesel reklamlar ve yetimler üzerindenHristiyanlar gençleri yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu daha da yaygınlaşacaktır.Böyle bir ortamda İslam da yerini almalı ve kendi dini kavramlarını toplumakabul ettirmelidir.

            Fetö veDeaş gibi terör örgütlerinin yayılma şekline ve sempatizan kapma sisteminebaktığımızda sosyal medyayı ne kadar etkili kullandıklarını görmemiz mümkündür.Kurulan sosyal medya hesapları ile birlikte usta hackerlerin çalışmalarıylagençler üzerinde operasyon yapılmakta ve çeşitli algılar oluşturulmaktadır.Nerede bir patlama olsa “İslami terör” kavramı sosyal mecralarda dolanmayabaşlar ve Müslümanlar terörist ilan ediliyor. Dünyayı yöneten üst akıl, büyükmedya aileleri, medya baronları dünyayı buna ikna ediyorlar. Dergiler,kitaplar, bunların sosyal medya hesapları algıyı yükseltiyor. Bunun üzerineİslamofobi bir fenomen haline gelmiştir. Bu da gösteriyor ki inancı anlatmak yada inancın çelişkileri ile hesaplaşma arayışından uzaklaşmadı sosyal medya,uzaklaşmaya pek niyeti yok.

 

KAYNAKÇA

ÇAMLICA, S. , (2012), “Mahallenin Kaderini Değiştirenİmamlar”, Oku-Yorum Yayınları, İstanbul, (260 s.)

İZZETBEGOVİÇ,A. , (2007), “İslam Deklarasyonu”, FideYayıncılık, İstanbul, (101s.)

KARAKOÇ, S. ,(1976), “Diriliş Neslinin Amentüsü”, DirilişYayınları, İstanbul,(68 s.)

KARAKOÇ, S. (1967), “İslam’ın Dirilişi”, DirilişYayınları, İstanbul, (68 s.)

 

[1] TDVİslam Ansiklopedisi,2015

[2] İslamDeklerasyonu, İZZETBEGOVİÇ A. , Fide Yayınları,2007, İstanbul

[3] İslamDeklerasyonu, İZZETBEGOVİÇ A. , Fide Yayınları,2007, İstanbul

[4] DirilişNeslinin Amentüsü, KARAKOÇ S. ,Diriliş Yayınları,1976,İstanbul

[5] İslam’ınDirilişi, KARAKOÇ S. , Diriliş Yayınları, 1967, İstanbul

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları